-
1 tenis topu
Tennisball m -
2 tenis topu
n. tennis ball* * *tennis ball -
3 tenis\ topu
те́ннисный мя́чик -
4 tenis
те́ннисtenis oynamak — игра́ть в те́ннис
tenis sahası — те́ннисная площа́дка
tenis topu — те́ннисный мяч
masa tenisi — пинг-по́нг, насто́льный те́ннис
-
5 alan topu
-
6 alan topu
تنس [تِنِس]Anlamı: tenis -
7 tennis ball
tenis topu -
8 tennis ball
tenis topu -
9 tennis ball
tenis topu* * *tenis topu -
10 теннисный
-
11 Tennisball
Tennisball m tenis topu -
12 Tennisball
tenis topu -
13 Tennisball
m.tenis topu -
14 Tennisbälle
pl.tenis topu -
15 balle
-
16 lob
(topu) havada kavis çizecek biçimde atmak ya da bu sekilde topa vurmak (kriket ve tenis) uzun kavis çizecek biçimde atilan top -
17 تنس
-
18 lob
n. lob, havaya vurulan top (tenis)————————v. topu havaya vurmak, hantalca koşmak* * *1. yavaş at (v.) 2. yavaş atılan top (n.)* * *[lob] 1. noun(a slow, high throw, hit etc of a ball etc.) havaya doğru vurulan top2. verb(to throw or strike (a ball etc) so that it moves high and slowly: He lobbed the ball over the net.) havaya doğru vurmak -
19 تنس
alan topu; tenis
См. также в других словарях:
tenis — is., sp., İng. tennis Ağla ortasından ikiye bölünen bir alanda tek veya çift oyuncuların raketle karşılıklı vurdukları, çeldikleri topu, belli kurallara göre, karşılanamayacak biçimde birbirlerinin alanına düşürerek sayı kazanmaları esasına… … Çağatay Osmanlı Sözlük
alan topu — is., sp. Tenis … Çağatay Osmanlı Sözlük
plase — is., Fr. placé 1) At yarışlarındaki müşterek bahislerde, sekiz atın katıldığı yarışlarda ilk üç, dört atın katıldığı yarışlarda ise ilk iki dereceyi kazanacak atın bilinmesi biçiminde oynanan oyun 2) sp. Voleybol, tenis, masa tenisi vb. oyunlarda … Çağatay Osmanlı Sözlük